Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin’e ulaşmayan yakınları, 22 Ekim’de iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin’in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, kuşkulu olarak bayanın boşanma davası açtığı ikinci eşi Kaffar Yeğin’i yakalamak için çalışma başlattı.
Hülya Şellavcı Yeğin’in, 6 ay evvel evlendiği Kaffar Yeğin hakkında tehdit edildiği gerekçesiyle 4 sefer cürüm duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Kuşkulu eş aranırken, İzmir 16. Aile Mahkemesi’nden Yeğin için zorlama mahpus kararı çıktı. Sanığın önlem kararını 4 kere ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama mahpus ile cezalandırılmasına karar verildi.
ŞÜPHELİNİN MANZARALARI ORTAYA ÇIKTI
Hülya Şellavcı Yeğin’in damadı avukat Ensar Aktürk, uzaklaştırma kararının birçok sefer ihlal edildiğini, bu nedenle zorlama mahpus talebinde bulunduklarını, lakin kararın kayınvalidesi öldürüldükten sonra çıktığını söyledi. Cinayet kuşkulu olarak aranan Kaffar Yeğin’in, Hülya Şellavcı Yeğin’in öldürüldüğü atölyeye yakın manzaraları de ortaya çıktı. İmajlarda kot pantolon ile ceket giyen ve elinde bir paket bulunan Kaffar Yeğin’in, Hülya Şellavcı Yeğin’in meyyit bulunmasından 5,5 saat evvel atölyeye yakın noktadan süratlice uzaklaştığı görülüyor. Avukat Ensar Aktürk, kayınvalidesinin vefatında yargı mensuplarının ihmali olduğu gerekçesiyle Yargıçlar ve Savcılar Heyeti’ne (HSK) şikayette bulundu. Aktürk, tıpkı münasebetle Karabağlar Aile İçi Şiddet Ofis Amirliği’nde vazifeli memurlar için de İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nde şikayetçi oldu.
‘TRAJİKOMİK BU, KALDIRILMASINI İSTİYORUZ’
Avukat Ensar Aktürk, 25 Ekim tarihli 30 günlük tazyik mahpusu kararının kaldırılması için de İzmir 17. Aile Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Münasebette; şiddete uğrama tehlikesi olan sağlıklı bir bayanın artık olmadığı, önlenecek bir şiddet yahut şiddet tehdidinin de artık kalmaması nedeniyle kararın hukuka tersliği lisana getirildi. İtiraza ait konuşan Aktürk, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un emeli; şiddet mağdurunu korumaktır. Şiddete uğrayan kişi, öldürüldükten sonra müdafaaya kıymet bir fayda kalmamıştır. Hülya Şellavcı Yeğin’in vefatından sonra verilen tazyik mahpusu kararı, cinayette ihmali olan kurumların sorumluluklarından kurtulma uğraşından ibaret olup, vaktinde verilmeyen, şimdiyse hukuka ters verilen bu kararının kaldırılması; maktulün çocuklarının resmen alay edilen acısını biraz rahatlatacaktır. Bu nedenle hukuka ters, hukuk dünyası için komik, çocukları yakınları için de trajikomik bu kararın kaldırılmasını istiyoruz” dedi.