CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır’da yargılanan 15 gazeteciyle ilgili açıklama yaptı.
Tanrıkulu, gazetecilerin dün birinci kere hakim karşısına çıktığını anımsattı ve iddianamelerine ait “Yaptıkları tümüyle gazetecilik faaliyetidir. Yayıncılıktır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en büyük gayesi de bilhassa 2015’ten sonra gazeteciler olmuştur. Ağır insan hakları ihlallerini ortaya çıkaran eforları olmuştu gazetecilerin. İflas eden siyasetler karşısında kamuoyu aydınlatmaları olmuştur gazetecilerin” dedi.
Tanrıkulu, 13 aydır tutuklu bulunan 15 gazetecinin tahliye olması gerektiğini söyledi.
Tanrıkulu, Diyarbakır’da çiftçinin yaşadığı problemlerin devam ettiğini lisana getirerek, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hasat kaldırılmasına karşın alım yapmadığını söyledi. Çiftçilere randevunun verilmediğini kaydeden Tanrıkulu, “Çiftçiyi maalesef tüccara mahkum hale getiriyorlar. Çiftçilerin ton başına buğdayda 1500- 2 bin lira ziyanı var. TMO’nun kâfi alım yapmaması nedeniyle bu uygulamaya son verilmesi lazım. Açık alanlarda depolamanın yapılması mümkün. TMO’nun bu yola gitmesi lazım” diye konuştu.
THY KÂFİ SEFER KOYMUYOR
Tanrıkulu, Türk Hava Yolları’nın da doğu bölgesindeki vilayetlere kâfi uçuş seferi koymadığını kaydederek, “Türkiye’nin 1 milyon nüfuslu bir vilayetine bir günde 155 uçak inişi olmasına karşın 2 katı büyüklüğünde ve bölgede merkez olan Diyarbakır’a uçuş sayısı yalnızca 35. Bu da kâfi değil. Türk Hava Yolları’nın Diyarbakır, Mardin ve Batman üzere vilayetlerine uçuş sayısını artırması lazım. İnsanları bu sıcakta mağdur etmemesi lazım” dedi.
12 SAATLİK ELEKTRİK KESİNTİSİ ÇİFTÇİLERİ İSYAN ETTİRDİ
Tanrıkulu, DEDAŞ’ın uygulamalarından kaynaklı haksızlıklar yaşandığını da lisana getirerek, şunları söyledi:
“Mardin ve Viranşehir’de tamir nedeniyle birçok köye elektrik verilemiyor. Sabah saat 6 ile akşam saat 6 ortasında. Evvelki gün Viranşehir’de çiftçiler isyan ettiler. Gözaltına alınanlar ve azap görenler oldu. DEDAŞ’ın bu planlamayı daha hakikat vakitlerde yapması gerekiyor. Bu sıcakta insanların güçsüz kalması demek, hayvanların susuz kalması demek birebir vakitte. İnsanların sıcakta nitekim büyük bir zulüm altında yaşaması demek. DEDAŞ’ın bu planlamaları hakikat bir biçimde yapması lazım. Elektrik borçları nedeniyle kırsal kesimde yaşayan yurttaşlarımızı kolektif biçimde cezalandırmaması lazım.”